Kan testini yaptırdıktan ve bir hafta arayla tekrarladıktan sonra sonuçlarla birlikte doktorun yolunu tuttum. (Kanımdaki HcG beklenen düzeyde yükseliyordu) Deniz’in Babası iş için yurt dışında olunca bana kız kardeşim eşlik etti.
Bu işi ikinci kez yapıyor olmak heyecan seviyesini az biraz düşürse de yine de insanın nefesi kesilecek gibi oluyor. Ne göreceğim? Orada mı? Kalbi atıyor mu? o anda aklımdan geçen sorulardan birkaçıydı. Nitekim doktor bir yandan ultrasonu yaparken bir yandan da görüntüyü tam karşımdaki ekrana yansıttığı için her şeyi görebiliyorum. İşte orada! Minik bir kese. Bu mu yani? Evet, bu…
Henüz kalbi atmaya başlamamış, problem değilmiş. İki hafta sonra tekrar bakacağız. Şimdilik her şey olması gerektiği gibi…
Benim için doğru doktor mu?
Hamile kaldıktan sonra bu doktorla ilk randevumdu bu… Daha önce yıllık kontrole gitmiştim, Deniz’den sonra. Ancak ona doğum için giden bir arkadaşım vardı ve bana doktorun bırak doğal doğumu, normal doğuma bile yanaşmayacağını, muhtemelen sezaryene yöneleceğini önceden söylemişti. Ben de temkinli olmak ve eğer öyleyse başından bilmek için söyledim: “Ben gerekmedikçe sezaryen olmak istemiyorum.” Cevabı maalesef daha önce de duyduğum, hele-bir-o-zaman-gelsin-öyle-konuşuruz tonuyla söylenen, sen-karışma-bu-işi-bilene-bırak anlamına gelen gereken bir “37. haftadan sonra bebeğin akciğerleri olgunlaştığı andan itibaren nasıl doğduğu önemli değildir”di. Alacağım mesajı almıştım, yeni bir doktor arayışına girmem gerekiyordu. (Bu görüşmeyi daha detaylı olarak burada anlatmıştım).
Doğal doğum gibi benim için çok önemli olan bir konuda anlaşamayacağımız kesin olmasaydı bu doktoru görmeye devam edebilirdim. Nitekim “Folik asidi ilk üç ay alman yeterli, pre-natal vitamin almana gerek bile yok, zaten düzenli besleniyorsun” gibi, “Gebelik hastalık değildir. Normalden daha çabuk yorulacağın için vücudunu dinle, bir günde yapacağın işi birkaç güne böl, onun dışında yapacağın bir şey yok” gibi “doğal” yaklaşımları hoşuma gitmişti. Ancak itirafta bulunmalıyım: bu vitamin almama işi aklıma yatmadı ve Deniz’de yaptığım gibi ben yine de prenatal vitamine başladım.
İçeride neler oluyor?
Mercimek tanesi boyutuna ulaşan ve şu anda insan görüntüsüyle uzaktan yakından ilgisi olmasa da sadece sekiz ay sonra burnu-ağzı, kolu-bacağı ile tastamam olacak olan bir hayat var içimde. Her ne kadar fiziksel olarak onu hissedemesem de varlığını yine de belli etmeye başladı, çünkü uyku hali tırmanıyor. Yorgunluk da cabası. Bir de mide bulantısı başlarsa tamam olacak.
—
Daha önce: 5. hafta: Bu işte bir iş var
Sırada: 7. hafta: Tutmayın beni, uyuyacağım!
Filed under: Sağlık Sıhhat | Tagged: Birinci trimester, Doktor seçimi, Doğal Doğum, Hafta hafta hamilelik | 1 Comment »